English

Kimsiniz ?

« önceki

HANDE ORHAN

29 Kasım 2006 Çarşamba

Sevgili Pointciler, canlarim, cigerlerim,

2006’nin butun festivallerini ve rituellerini geride biraktigimiz bu gunlerde hayatimiza renk katacak yeni bir KIMSINIZ ile huzurlarinizdayiz efendim. Gunlerdir hic bir fedakarliktan kacinmadan unlu konugumuzun pesinde kose kapmaca oynayip size bu programi hazirlamaktan buyuk memnuniyet duyuyoruz. Iki hanimi sizlerle basbasa birakip koseme cekiliyorum. Bu kez sohbete katilamayacagim, onemli isler pesindeyim.

Efendim karsinizdaaaaa Laaddyyyy Pooiiiiinnnnnntttttttttt...

Iste bir hafta daha gecti, ve ben yeni konugumla karsinizdayim. Konugumuz cok hos bir hanim. Sifir makyaj ustelik. Useniyormus soyledigine gore. Ihtiyac duymadigi icin yapmaya luzum gormuyor diyelim. Dansi zaten guzel. Milongalarda centilmen baylarimiz onunla dans etmek icin adeta sirada bekliyor. E yakinda bir kez daha Buenos Airese gidiyormus. Artik dondugunde onunla dans etmek icin onceden rezervasyon mu yaptirisiniz, sms mi atarsiniz bilemem. Benden soylemesi.

Artik ben susayim o anlatsin, iste samimi cevaplariyla sevgili HANDE ORHAN...

Lady Point: Hande Hanimcim, duydum ki yakinda Buenos Airese yolculuk varmis. Bu BsAs e gidince ne oluyor gercekten? Insanin dansi sinif atliyor mu?

Hande Orhan: Butun bir sene planini yaptiktan sonra, nihayet Aralik ayinda Buenos Aires’e gidiyoruz. Yogun bir sekilde tangonun icinde olmanin, insanin dansinin gelismesine yardimci olduguna inaniyorum fakat Bs.As.’de asil guzel olan, tangoyu en dogal haliyle yasayip, o guzel sehirin tadini cikarabilmek.

LP: Simdiden iyi yolculuklar diyelim o zaman...acaba rica etsem bana bir kac ayakkabi...

GD: Sevgili Point hanimcim, susayim diyorum, dayanamiyorum. Siz bu isin ticaretine basladiniz galiba. Ayrica anlamadigim bir konu daha var. Kimse sevgili Istanbul’a IST veya Ist demezken niye siz devamli BsAs deyip duruyorsunuz ? Mesela CMYLMZ bunu kisaltacak olsa BNSRS yapardi, sesli harf kullanmayinca boyle oluyor. Sessizleri cikarirsak UEOAIE olacak.. yok bu da olmadi... himm.. pekala BsAs daha anlamli. Oyle kalsin.

LP: Bu camiadaki en iyi danscilardan birisiniz. Haftada kac gun yada saat tango yapiyorsunuz?

HO: Bu guzel iltifatiniz icin tesekkur ederim. Haftada 2 ya da 3 kez milongaya gidiyorum. Firsat buldukca, pazar gunleri, Faysal’in praktikasina katiliyorum.

LP: Hisleriniz kuvvetli midir? Bende sanki oyleymis gibi bir his var. Kahve fali falan bakabiliyor musunuz, yada ruyalariniz cikar mi?

HO: Hislerime guvenirim. Kahve falindan hic anlamam fakat baktirmayi severim. (LP: Sormasi ayip olacak ama kime baktiriyorsunuz acaba?)

LP: Dansinizi izledigim zaman gordugum kadin cok uyumlu, ama bir kadar da kontrollu. Hem uyumlu olmak hem de kontrolu elden birakmamak zor olmuyor mu?

HO: Kisisel olarak pek uyumlu biri oldugumu soyleyemem, fakat sevdiklerimi kirmamak icin bu huyumu kontrol etmeye calisiyorum. Benim icin dansta da ayni durum soz konusu, uyumlu olabilmek icin kontrolu elden birakmamam gerekiyor. (LP: Yani bu cumleyi anlayan bana da anlatsin)

LP: Mutlu bir insan oldugunuzu dusunuyorum. Peki uzun sure dans etmeyince bu mutlu durusunuzda bir degisim, icinizde bir huzursuzluk hali oluyor mu?

HO: Tango hayatimin buyuk bir bolumunu kapsiyor ve tangoyu beni mutlu ettigi icin yapiyorum fakat mutlulugumun sadece tangoya bagli oldugunu dusunmuyorum.

LP: Mutlu haller dedim de, laf lafi aciyor iste, mesela diyelim ki o yakisikli partnerinizle anlasmazlik yasadiginizda (allah korusun tabi) ne yapiyorsunuz? Zor bir kadina donusup hayati dar mi ediyorsunuz, yoksa bir muddet kenara cekilip sakinleserek olaylar daha net bir hal alana kadar beklemeyi mi tercih ediyorsunuz? (Sevgili okuyucular, ben sadece bu iliskilerin nasil yurudugunu merak ediyorum)

HO: Bir muddet kenara cekilip sakinlesmek, benim icin neredeyse imkansiz. Bir anlasmazlik varsa, onu cozmeden rahat edemem. Partnerime de sorarsaniz, size ayni cevabi verecektir, hayati ona zindan ederim. Fakat hemen pisman olur ve onun gonlunu almaya calisirim.

LP: Sizi hic makyajli gormedim. Ozel bir nedeni var mi? (Tamam bence de cok guzelsiniz o su goturmez bir konu ama, insanin hic mi cani cekmez, biraz birseyler sursun suslensin istemez ? Ben mesela cocukken evde ne var ne yok surerdim laf aramizda)

HO: Makyaj yapmak icin fazla usengecim sanirim. Ayrica milongaya makyaj yapip gelince yuzume gozume bulastiriyorum. Sadece arada bir canim cektiginde, ozel gunlerde makyaj yapiyorum.

LP: Partnerinizin iyi bir asci oldugu yolunda duyumlarim var. Hal boyleyken sizin bu guzel formunuz nasil korunuyor acaba? Yoksa size portakalli ordekler falan pisirmiyor da super guzel peynir ekmek sofrasi mi hazirliyor? (Bakin yine Cem Beygoyu hatirladim, buradan bir kez daha sevgilerimi yollluyorum kendisine)

HO: Cani isterse cok iyi bir asci olabiliyor. Bu ender zamanlarda, yemek yaptiginda, bayila bayila yiyorum. O kadar istahli bir insanim ki, hayatim boyunca hic rejim yapamadim. Bu yuzden tatilden dondugumda spora baslamayi planliyorum.

LP: Erkek olarak da dans edebildiginizi biliyorum. Simdi yok falan demeyin. Gormuslugum hatta hayran olmuslugum var. Kadin olarak dans etmekten daha mi farkli bir sey leader olmak? Hissi nasil?

HO: Kadin olarak dans etmekten cok farkli. Belki de cok basarili olamadigimdan; muzigi dinlemek, lead ederken partnerimi rahat ettirmek, pisti kontrol etmek gercekten cok zor bir is, fakat herseyin insanin kendi kontrolunde olmasi ve partnerinin memnun oldugunu hissetmesi cok guzel bir duygu. (LP:Hanimlar mesaji aldiniz mi?)

LP: İyi bir dansci olarak, bizde en begendiginiz danscilar kimler? Ve de yeni baslamis ama ileride iyi dansci olacagini dusundugunuz isimler var mi? (Simdi benim ismimi de sayarmissiniz mesela)

HO: Milongalarda piste baktigimda, eski veya yeni dansci olmasi hic farketmez, dans ederken mutlu oldugunu hissettigim, bu ise emek veren ve sadece kendisi ve partneri icin dans eden herkes bence cok guzel dans ediyor.

Ozel soru: Bir mimar olarak bize bir milonga salonu cizer misiniz deseydik, ne yapardiniz? Yuksek tavanlar, avizeler, tablolar mi, yoksa daha modern yada tamamen post modern bir mekan mi tasarlardiniz?

Ozel Cevap: Kesinlikle postmodern olmazdi. Gelenlerin kendilerini rahat hissedebilecekleri, sicak renklerle dosenmis, sade bir dekorasyonu tercih ederdim.

GD: Iste size sular seller gibi akip giden bir sohbet. Agziniza, dilinize ve yureginize saglik (Seda Sayan boyle diyor). Bir programin da sonuna boyle geldik. Sohbet guzeldi fakat kapanizi biraz icimi burktu dogrusu. Ben soyle bisey beklerdim: Pointin sicak havasi iyi bir ornek falan... tamam aydinlatmada ve zaman zaman havalandirmada ufak sorunlar yasiyor olabiliriz ama.. Yoksa cok mu alinganlik ediyorum. Neyse, ben yine islerime doneyim.

Efendim gelecek hafta size bir surpriz hazirlamaya karar verdik. Saglicakla kalin.

« önceki
                Web Stat