GÜRALP DİNER
Bayanlar baylar,
Meger surpriz kendisiymis. Gecen haftaki kimsiniz roportajinin sonuna
eklemis ya, haftaya surprizimiz var diye, onu diyorum iste, o surpriz
kendisiymis. Goruyorsunuz torpil her yerde var. Malumunuz vechile patron her
yerde patron. Bu hafta konuk benim dedi. Yok yaa dedim. ( Hatta anneniz
hanimefendi guzel mi seklinde lafi uzatiyordum ki......) ama benim
dogumgunuuuuuuuum dedi. Aaaaa....
E tamam o zaman dedim. Gel bi opeyim seni dedim. İyiki dogmussun dedim.
Amaaaa bir sartim var, istedigimi sorarim dedim. Ne yapsin, unlu olmak
pahasina, benim efsane sorularima mazhar olmak pahasina kabul etti.
Iste bu haftaki Kimsinizin konugu, Persembe gunu Pointte dogumgununu
kutlayacagimiz kisi, pek kiymetli milongatorumuz, ünlü milongator Guralp
...
Lady Point: Sevgili Guralp, mademki 50 yasina giriyorsun, bence illaki
muhasebesini yapmissindir, bu 50 yillik gecmisinde yaptigin en guzel sey
nedir?
Ünlü Milongator Güralp: Hemen bir duzeltme yapayim. 50 yasina girmiyorum,
50. yasimi bitiriyorum. Yani ilk yarim asir.. Yok yok.. o cok iddiali olur.
Hayatimin ikinci ceyrek yuzyilini bitiriyorum diyelim.
Ucucu bir hafizaya sahip oldugumu cevremdeki herkes artik cok iyi biliyor.
Soyle bir dusundum de sanki hayatimin son donemlerdeki en isabetli karari
dansa baslamak olmus. Daha onceki donemleri henuz dun olmus gibi
hatirlamiyorum. Onun icin, hani evlenmek, cocuk yapmak, falanca isi yapmak
gibi ciddi kararlarin hangisi en guzeliydi hatirlayamadim : (
LP: Peki bu 50 yilda cok pisman oldugun, keske yapmasaydim dedigin bir sey
var mi?
UMG: Var. Meslek secimi konusunda ciddi bir hata yapmisim belliki. Tek
sorun, bu hatayi biraz gec, yani 40 yas civarindayken farketmis olmam. Daha
once dogru isi yapiyor muyum diye suphelerim vardi ama 40 oldugum siralarda
yaraticiligimi kullanabilecegim bir is, ornegin reklam yazari olsam ne kadar
hos olurdu diye dusundum. Simdi bu bastirilmis arzularimi Vakiftepe
milongalarinin duyurulariyla baslayip TangoPoint tanitimlari ile tatmin
ediyorum galiba.
Haaa... bir sey daha hatirladim keske dedigim: 1995’de (evliyken) iki ay
dans dersi alip biraktik. Yanlis seyi birakmisim meger.
LP: Iki oglun oldugunu biliyorum. Allah bagislasin… Hatta Sirkecideki
milongada hanimlara kirmizi gul dagitan yakisikli cocuk senin oglunmus
meger. Peki bir de kizin olsun ister miydin?
UMG: Ogunmek gibi olmasin, cocuklari yaparken iscilik ve malzemeden kacmadik
: )) Bunlar bir de kiz olsa ne guzel olurdu diyip dururdu herkes. Evli
oldugum siralarda yakinlarimiz tarafindan bu konu arada sirada gundeme
getirilirdi. Bizde her iki tarafta da o nesilde hic kiz cocuk yok. Cocuklar
ve yegenlerin tamami erkek. Bu sartlarda bir tane daha yapsaniz kiz olabilir
mi diyenlere yanitim su oluyordu: Siz hic Tofas fabrikasindan Renault araba
ciktigini gordunuz mu ??
LP: Ogullarinla yakin misin? Sence seninle herseyi paylasiyorlar mi? Onlarla
daha yakin olmayi ister miydin?
UMG: Oldukca genc yasta baba oldugumdan cocuklarla birlikte buyuduk
diyebilirim. Daha dogrusu onlar buyuduler ama ben pek buyuyemedim. Mesela
ufak oglum benden daha olgun, daha agirbasli. Onlar yaslari buyudukce kendi
hayatlarini kurmaya basladilar. Dogal olarak paylastigimiz seyler giderek
azaldi. Duzenledigim ozel milongalarda yanimda olsunlar, ev sahipligi
yapsinlar, hatta cok guzel dans etsinler isterdim tabi. Ancak saglikli ve
mutlu olduklarini bilmek bile bana yetiyor.
LP: Uzun zamandir birlikte oldugun ve dans etmeyi sevmeyen bir sevgilin
oldugunu biliyorum. Zor olmuyor mu anlasmak?
UMG: Is ve aski karistirmamak lazim bence. Yani ben ikisini bir arada
beceremem gibi geliyor. Bugune kadar tangodan ciktigim kimse olmadi, kiz
arkadaslarimi da dans ortamina pek sokmadim. En azindan ask ve isi
karistirmayinca sik sik firtinalarla karsilasmiyorsunuz. Bundan sonra ne
olur bilemem. Elbette benim yapabildigim butun danslari yapan bir sevgilim
olsa dedigim zamanlar da olmuyor degil.
(LP: Guralpcim, is ile aski karistirma tabi ama tango ile aski
karistirabilirsin bence)
LP: Ayrica onun cok kiskanc oldugunu da duydum. Milongadan gecenin bir
yarisi dondugunde seni neler bekliyor? A)Merdane b)asik bir surat
c)kanapede bir yastik, yorgan d)?
UMG: d) yani: Milongadan dondugumde bilgisayarim ve ben.. Oturup gunluk
yazmaca. O ise kendi evinde kendi yastigina gomulmus bir sekilde uyuyor
(diye dusunuyorum). Kiskanc biri ile iki yildir birlikte olmanin sirri belki
de bu.
LP: Peki romantik birisi misin? Ona cicek, bocek falan alir misin? Ya da
ozel gunleri hatirlar misin?
UMG: Iyi fikir.. ona arada sirada nedensiz ve yildonumsuz gunlerde biseyler
aliyorum ama hic bocek almamistim. Denemeye deger : ) 24 yil (hayatimin
yarisi kadar) evli kaldigim icin ozel gunler konusunda oldukca egitimli
oldugum soylenebilir. Bunun icin kendi dogumgunumu hic unutmam mesela. Saka
bir yana bazi pazarlama kokenli gunlere alerjim oldugu icin o siralar gergin
oluyorum. Sevgililer gunu, anneler gunu falan gibi. Sevgilisini ya da
annesini sadece bir gun hatirlayanlarla hic isim olmaz.
LP: Biraz ozel bir soru olacak ama, insan bir kez evlenip bosaninca tekrar
evlenmeye korkuyor mu? (soz veriyorum cevap Point Grup arasinda kalacak,
dimi arkadaslar?)
UMG: Madem yayilmayacak, anlatayim. Evlilik bir okul bence. Ve herkesin
okumasi gereken bir okul. Kimisi bir kez okuyup mezun oluyor, kimisi basina
neler geldigini anlamasi icin bir kac kez ayni okula gidiyor. Benim
mezuniyetim epey zaman aldi. Konuyu iyi ogrendim diye dusunuyorum. Dersler
aklimdan ucana kadar tekrar okumayi dusunmuyorum. Sonra ? Allah bilir.
LP: Bu organizasyon yetenegi sende evvelden de var miydi? Yani lisede yada
universitede de geziler, caylar (gencler gulmeyin, biz o toplantilara cay
derdik) vs tertip eder miydin? Yoksa hersey bir Vakiftepe milongasiyla mi
basladı?
UMG: Universitede bir iki organizasyon yapmistim. O siralar sag sol
kavgalarinda hergun birkac kisi olurken ben piknik falan duzenlemistim.
Sonra ciddi bir tehdit alinca vazgectim. Belki de organizasyon hevesimi o
olay bastirmistir. Kimbilir... Yillar sonra bilgi islem piyasasinda satis ve
pazarlama islerine baslayinca kendimi bulmaya basladim. Hatirlayanlar olur
mu bilmem: Milpa uzuuun taksitlerle Packard Bell PC satardi. Iste o Milpa
kampanyalarini bilin bakalim kim tasarlamisti ? Sonra Veezy Go kampanyasi
nereden kopyalanip yapilmisti : ) Vakiftepe konusu bir suru tesadufun
ardarda gelmesi ile ortaya cikti.
LP: Bir milonga oncesinde seni en cok korkutan sey nedir? Kimsenin gelmemesi
mi, elektrik kesilmesi mi, yoksa ertesi gun benim hic yorum yapmamam mi?
(yani bu o milonganin cok hareketli gecmedigi anlamina geliyor diyerek
kendime de pay cikarayim)
UMG: Hicbiri. Tek korkum Otel yonetiminin son dakikada arayip milongayi
yapamayacagimizi soylemesi ihtimali. Tamam, cok dusuk bir ihtimal ama hep
yuregim pir pir oluyor. Persembe aksamini iple cekip sonra salona gidip bos
pistte bir tur atip yerlesim duzenine baktigimda muthis bir zevk aliyorum.
Sanki yillardir oradayim ve o mekan benim gibi dusunuyorum. Milongaya az
danscinin gelmesi ihtimali bir korku degil huzun yaratiyor bende. Bircok
milongada iyi sayilan 30 sayisi Point icin az anlamina geliyor. Ancak sayi
ile birlikte salondaki enerjiyi de unutmamak gerekir. Bazen 90 kisilik
milongalarimizda 40 – 50 kisilik haftalarimizdan daha az enerji oluyor.
Bunun neye bagli oldugunu henuz tam olarak cozemedim. Belki biraz benden
kaynaklaniyordur. Insan kapida hangi enerji ile karsilaniyorsa geceyi o
enerji ile yasiyor bence.
LP: Tuhaf tuhaf icatlarin var. Günlük mesela. Soylemek istediklerini baska
bir nesne vasitasiyla rahatca ifade etmek bence cok akillica. Peki
insanlarin bu gunluge, sanki o bir insanmiscasina baglanmalarini bekliyor
muydun?
UMG: Baska insanlari bilmem ama Gunluge bir insanmis gibi asil baglanan ben
oldum. Birkac tanidigin Gunluge gicik olduklarini biliyorum. Bazilari bunu
acikca soylediler. Ancak Gunlugun epeyce de dostu var. Onu, benim yaramaz
bir versiyonum gibi goruyorlar galiba. Yanlis da degil. Daha once yazmistim,
bu yazma konusu okul hayatimda bana kompozisyon dersinden zayif veren
ogretmenlere bakin bu isi basardim demek istememin bir sonucu olsa gerek.
Sadece soylemek istediklerimi baska bir nesne vasitasiyla yazma istegimin
sonucunda cikmadi bu Gunluk. Yasananlar paylastikca guzellesiyor. Milongadan
dondugumde neler yasayip hissettigimi anlatacak sevgili evde olmayinca (Bkz.
Soru 6) bunu bir olcude Gunlukle paylasiyorum. E tabi biraz sansurlu yazmak
gerekiyor.
Senden de bahsetmekte fayda var. Lady Point sen misin diye cok sordular.
Tarzlarimizin farkli oldugunu gorenler ise merak icinde etraflarina
bakiyorlar, kim bu Lady Point diye. TangoPoint mail gurubuna renk kattin
bence. Kimligini gizlemekten vazgecsen bile bu renk azalmaz, merak etme.
(LP: Sakli kalmasi tercihim)
LP: Point icin yenilikler dusunuyor musun? Mesela praktikalar tekrar
baslayacak mi?
UMG: Yeniliksiz gecen her hafta bence sonuk geciyor. Mutlaka biseyler yapmak
geliyor icimden. Hic bir sey yapmasam Sercin’e sunu yapalim, bunu calalim
falan diyorum. Cok iyi insan o. Bana hala katlaniyor. Pratik saatlerini cok
yakinda yeniden baslatacagim. Aylarca yaptik bunu biliyorsun. Kimseler ilgi
gostermedi. Kaldirinca olay oldu. Zaten benim asil hayalim universiteli
gencleri pratik yaptirirken Point pistlerine alistirmak, dans hayatina
atilirken beklentilerini yuksek tutmakti. Bunu beceremedigimi itiraf
ediyorum. Ama mucadeleden vazgecmedim.
Ayrica baska projelerim var tabi Point ile ilgili. Otel yonetimi yakinlik
gosterdigi surece yeni birseyler gormeye devam edeceksiniz.
Ozel Soru: Bir milongator olarak, ve daha baska hangi acayip yerde milonga
yapabilirim diye epey kafa yoran birisi olarak, senin hayallerini susleyen
milonga mekani neresi? Bir de bu is zor mu?
Ozel Cevap: Buradan birileri Buenos Airese tiyo vermis galiba, oradaki
milonga organizatorleri Arjantine gitmemem icin baski yapiyorlar. Gidip
hepsinden guzel milonga yaparim diye korkuyorlarmis. Kafamda buyuk projeler
var. Elimi cabuk tutmam lazim. Mesela Ritueli benden once yaptilar. Onu
beceremedim, bari TangoArti orkestrasini getireyim diyordum, onu da
beceremedim. Tango klubu kurayim, haftanin yedi gunu dans edilsin diyordum.
Meger Tango Jean oyle biryermis. O isi de kacirdik yani.
Palavra atacaksan boyle at. Hepsi yalan tabi. Hevesim ve cabam, tango
yapanlarin sayisini bugunku sayinin 100 katina cikarmakta pay sahibi olmak.
Hayalim ise boylesi bir toplulugu Ciragan Sarayinin balo salonunda
agirlayabilmek.
Bu arada eklemek istedigim birseyler var. Bu isleri yaparken Istanbuldaki
kaynayan tango kazanina elimi soktugumu biliyordum. Hocalarin her dakika
degisen birliktelikleri veya cekismelerinin icinde olmamak ilk hedefim oldu.
Sonucta Point bir tango arenasi. Herkese, her hocaya da acik. Yani gelip
borusur birakabilirler, tanitim yapabilirler. Ayrica tangonun en guzel
mekanlarindan biri olan Point sayesinde camiaya yeni danscilar kazandirmamiz
mumkun olabilir. Cok uzulerek soylemeliyim ki bazi hocalarimiz bunu gorup
Point’e gelinmesini desteklerken bazilari asla gelmedikleri gibi
ogrencilerini de olabildigince uzak tutmaya calistilar. Kaliteli birseyler
yapabildigim, tango dunyasina yeni birilerini katabildigim surece bu ise
devam etmek istiyorum. Tek destekcim tangoya gercekten gonul vermis olan
arkadaslarim.
Peki Lady Point hanimcim, herkese on soru sorarken bana onbir soru
sormanizin bir aciklamasi var mi acaba ?
LP: Valla bir dokun bin ah isit diye buna deniyormus. Bilsem sorarmiydim hic
zor mu kolay mi diye...neyse ben dogum gununu kutlayip uzaklasayim en iyisi.
Herkese iyi haftalar, bol tangolu gunler dilerken, cok sevgili Nuray Hanima
da gecmis olsun dileklerimi gonderiyorum. Cok yakinda yine hep birlikte dans
ederiz insallah.
Lady Point
|