İMAMIN YAPTIĞINI YAPMA, DEDİĞİNİ YAP
El Tanguata dergisinin Aralık-2009 sayısında üstad-ı âzam Mariano Frumboli, yani bizim bildiğimiz adıyla CHICHO ile yapılan bir söyleşme vardı. Tesadüfen o söyleşinin linkini görünce oturup tekrar okudum ve gözlerim önüme aktı !.. Sevgili maestromuzun, aradan geçen yıllar boyunca –her nedenle ise- o söyleşide söylediklerinin tam olarak tersini yaptığını görüyoruz. Söyleşinin tamamını şu linkte bulabilirsiniz:
web
Söyleşide Chicho’nun söylediği bazı cümlelerin altının çizilerek okunması gerektiğini düşünüyorum. Kendisini pistlerde hiçbir zaman söylediklerini yaparken görmesem de (yoksa yapıyor da ben mi anlamıyorum) söylediklerini tekrar okuyup bazı satırbaşlarını aşağıya aktarıyorum:
"• Problem şu ki biz bu öğreti sırasında bir şeyleri atladık, ben tüm sorumluluğu üzerime alıyorum ve meslektaşlarım da aynısını yapmalı. Öğrendiklerimi öğretmedim. Yaratıcı olma konusunda çılgına döndüm, çünkü hareketin akımı evriminde yeni bir damar görmüştüm. Kendimi buna attım ve içimde ziyade olan tangonun özünü yaymaktaki yönümü kaybettim. Bu sebeple son zamanlarda bu dansın özünü anlamayan veya bilmeyen birçok insan var
• Şu anda, sadece tangonun özü kaybolmadı, aynı zamanda dansın itibarı, yoğunluğu ve önemi de kayboldu. Bence, bu yeni tango, tangonun ne olduğuna dair bir parça saygıyı kaybetti.
• On sene önce milongalara gittiğimde, bir çifti pisti tamamıyla dönene kadar izleyip kalabilirdim, çünkü beni etkileyen bir şey vardı, gözlerimi onların üzerinde tutan. Bugün yirmi saniyeden öte izleyemiyorum, çünkü hepsi aynı. Bir çift görüyorsun etrafı çark ediyor ve onların arkasındaki aynı şeyi yapıyor ve hepsi aynı.
• Tangonun özü sarılmada ve dans ettiğin kişide.
• Biliyorum ki benim rolüm çelişkili, çünkü ben de bu genç akımı oluşturmakta iş birliği yaptım. Bir anda, bana ve çağıma uymayan katı milonguero prensiplerinden sıkıldım ve isyan etmek için kendi yolumu çizdim. Bugün ben yeniden bir 'milonguero'yum. Cabeceo yapmayan insanlara ve kural ve saygısı olmayanlara karşıyım. Tangonun kıymeti seyreltildi. O yüzden diyorum ki birçok dansçı kaybolmuş durumda, dans etmek için güçlükle birbirine tutunuyorlar ve iki saat boyunca zombiler gibi dans ediyorlar. Bu çok üzücü."
Özetle şunu söyleyebilirim: Hastalığın doğru teşhisini bundan 12 yıl önce net olarak yapmış. Ancak, aradan geçen 12 yıl süresince hem kendisi hem de sayısız meslektaşı, paranın tadını alınca "yemişim tangonun saygınlığını da sarılmayı da" diyerek problemi çok daha ölümcül bir noktaya taşımışlar.
Biz halâ burada sarılma mı önemli yoksa figür mü diye havanda su dövelim...
Güralp - 20.11.2021
|