English

Günlük

« önceki

REDDEDİLEN ERKEK KÖPRÜDEN ATLAMALI MI ?

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Sevgili Günlük,

Sana çok uzun bir süre önce yazmaya söz verdiğim bir konuyu yazmadığımı hatırladım. Özür diliyor ve hemen yazıyorum. Konu şuydu: Dans teklifi reddedilen erkeklerin psikolojisi.

Dans etmek istediğim kadınla uzaktan bakışarak anlaşmaya çalışıyorum ama işim çok zor. Çünkü o ya yerlere bakıyor ya da elindeki telefonda açık olan Facebook ekranında boş boş dolanıyor. Her an gelebilecek bir yemek teklifi ya da hayallerini süsleyen birinden bir “selam, nbr ?” mesajını yanıtlamak için bekler gibi bir gezinme hali bu. Tam o sırada salonun diğer ucundan bir abi kalkıp geliyor, bu kadının önüne dikilip elini uzatarak dansa davet ediyor. Kadın, şöyle bir bakıp gelen dansçının ne Javier Rodriguez ne de rüyasındaki beyaz atlı prens olduğunu görünce, içine düştüğü hayal kırıklığının da etkisiyle zoraki bir tebessüm edip kalkıyor ve dans etmeye başlıyorlar.

Bu anlattığım şekil, senaryonun pozitif finaliydi. Bir de bunun tersi var: Abi gelip elini uzatarak dansa davet ediyor. Kadın gözlerini telefondan zoraki bir hareketle ayırıp “kim bu beni dansa kaldırmaya yeltenen densiz” der gibi, kendisine uzatılan elden sahibine doğru belirgin yavaşlıkta bir boyun hareketiyle bakışını gezdirip “teşekkür ederim, bileklerim çok yoruldu, belki daha sonra” cevabını veriyor ve tekrar elindeki telefona gömülüyor. Abinin durumu -söylemesi ayıp- biraz boka sarmış durumda. Acaba reddedildiğini kaç kişi gördü, kimler bu reddedilmenin nedeni hakkında neler düşündü, bu "işe yaramaz kadın" daha önce kendisinden daha kötü dansçılarla dans ettiği halde kendisini neden reddetmişti, bu moralle başkasına gitse kabul edilme şansı neydi, acaba dönüşte başka birine dans etmeyi teklif etmeli miydi yoksa başka bir yoldan salonun ilgisiz bir yerine gitmeli miydi... gibi sayısız soru beyninde cirit atmaya başlamıştı.

Anlayacağın Sevgili Dostum, dans teklifi reddedilen erkek kendini köprüden atmayı düşünmese de son derece sağlıksız ve dengesiz bir döneme giriyor. Hele ki iki-üç kez reddedildiyse o gece onun için bitmiş oluyor. Kimselere göstermeden kendini o salondan dışarı atıyor. Kendisini reddeden kadınlara bilinçsiz bir şekilde diş bilemeye başlıyor. Evine dönüp “Nasıl beni kabul etmezler, diğerleri daha iyi mi dans ediyor, fark nedir lannn..” şeklinde uzayan ve bir yere varmayan iç tartışmalar eşliğinde ya içmeye başlıyor ya da uyumaya çalışıyor.

Ben çooook uzun süredir böyle bir duruma düşmedim Günlükcüm. Yanlış anlaşılmasın, “ben asla reddedilmem” demiyorum. “Ben de reddedilirim ama bunu kimse anlamaz. Üzüntümü de kendi içimde yaşarım” diyorum. Daha geçen hafta yabancı bir dansçı olur-olmaz birkaç erkekle dans ettikten sonra benim teklifimi reddetti. Buna ne diyeceksin ? Tabiki benim için tatsız oldu ama tüm milonganın tadını kaçırmaya yetmedi, çünkü reddedilmenin sadece ben farkındaydım. Ve bir çünkü daha: Cabeceo yapıyordum. Baktım, bakmadı, bitti. Bu kadar kolay ve acısız. Benimle dans etmek istemedi. En doğal hakkını kullandı. Ben de reddedilişimi kendi içimde yaşadım. “Hıh.. Yakında Point’in kapısında beni görünce şaşırırsın güzelim..” demeye bile gerek görmeden başka dansçılara bakınmaya başladım.

Öte yandan reddedilmek erkek için kolay değil ama reddetmek de kadın için kolay değil. Çünkü birini reddedip geri gönderdiğinde dans etmek isteyebileceği başka dansçıların da hevesini kaçırabileceklerinin farkındalar. Hatta bazı erkekler diğerlerini uyarıp “şu masada soldaki kadın var ya, geleni reddediyor” diye aday sayısını da hızla düşürebiliyor.

Reddedilme durumlarında erkek için köprüden atlamak da bir çözüm olabilir. Ancak, elbette konuyu bu kadar abartmaya gerek yok. “Köprüden atlamaların önüne geçmek için ne yapmak lazım” sorusunun cevapları çok uzun. Özetlemek gerekirse; kadın veya erkek tüm tangocuların şu cabeceo denen yöntemi, boleo atmaktan veya attırmaktan daha önce öğrenmeye başlaması şart. Bir de bazı durumlarda, sıkça reddedilen erkek ya parfümünü ya da –varsa- tango eğitmenini değiştirmesi gerektiğini fark etmeli.

Bu arada bu gece benim de değiştirmem gereken bir karar mekanizmam olduğunu anladım. Topless ve The Mekan milongaları iptal edilince onca dansçı ne yapacak, onlara salı akşamı da dans edebilmeleri için uygun bir alternatif sağlamak iyi olur ve ben de bu işten biraz para kazanabilirim diye bir “win-win” çalışması yapıp Acil Durum Milongasını organize ettim. Sonuç: Hüsran. Koskoca salonu, dört tane servis elemanını ve otoparkçıları sadece 20-25 kişi için gece geç vakitlere kadar orada tutmanın nedeni ben oldum. Demekki 2+2 bazen sıfır edebiliyormuş. Bundan sonra acil durum milongası organize etme kararını kolay kolay vermem diye düşünüyorum.

Bak lütfen bana hatırlat, perşembe akşam milonga öncesi yarım saat chacarera çalışması yapacağız. Duyuruya bunu mutlaka yazayım. Gerçi böyle zamanlarda “hadi lütfen, lütfen bize de öğret” diyenlerin çoğu gelmiyor ama olsun, yine de yapalım. Maksat eğlence olsun.

Uyku saati geldi. İyi geceler Dostum.

Güralp Diner

Gümüşsuyu Yalanları Yokuş aşağı yürüyen kır saçlı bir adam: “Yakında bir maraton yapıcam, herkes şaşıracak. Yok bee… Geyik tabiî ki, çakma maraton olacak. Bak şimdi..”.. uzaklaştı, gerisini duyamadım. Aman Allah ! Bu ben miydim yoksa ?..

Tango Atalarının Sözleri : Bana pist adabıyla ilgili bir şey öğretenin kırk yıl asistanı olurum.

« önceki
                Web Stat