English

Günlük

« önceki

ARJANTİN'E SELAM, POINT'E DEVAM !..

3 Şubat 2017 Cuma

Sevgili Günlük,

Ani bir karar, on gün sonrasına bilet ve göz açıp kapatıncaya kadar geçen 9 günün ardından yarın bir kez daha Buenos Aires’e doğru yola çıkıyorum. Bundan önceki iki kez yaptığım şeyi aynen tekrarlayıp her gecemi milongalarda geçirmeyi planladığım bir aylık bir “uzaklaşma” yaşayacağım.

Uzaklaşma deyince, her gün yürüdüğüm yollardan, sürekli gittiğim mekanlardan, sokakları dolduran Araplardan, ülkeyi uçuruma yuvarlamaya çalışan yöneticilerden, onları destekleyen eğitimsiz kabilelerden.. kısaca her şeyden bir süre uzak kalmaktan bahsediyorum. Varış noktam Buenos Aires olduğu için, hayatımın büyük bir kısmını dolduran tangodan uzaklaşmıyorum. Sadece çayır hayatımızı ve belki bir miktar da snooker oynamayı özleme riski var ama bir aylığına buna da katlanabilirim diye düşünüyorum Sevgili Dostum.

Vedalaştığım arkadaşların bir kısmı “gidişin olsun, dönüşün olmasın” diye yolcu ettiler. Tabii ki bizim bildiğimiz anlamda kötü niyet içeren temenni değildi bu. Oraya yerleşmemi diliyorlardı. Keşke orası ekonomik krizlerden uzak, güvenilir bir ülke olsa da bu dilekleri gerçek olsaydı demekten başka çarem yoktu.

Hayatta birinin kaçış noktası, diğerinin varış hedefi olabiliyor (Bkz. Buenos Aires). Arjantinli tangocular Arjantin’den kaçmak için bir partner ya da sponsor bulup kendilerini ABD veya bir Avrupa ülkesine atmaya çalışırlarken bizim tangocularımızın Buenos Aires’i yaşamak için hedef seçmeleri ne kadar yaman bir çelişki, değil mi Günlükcüm? Hele ki kaçmaya çalışılan ülke dünyadaki cenneti yaşadığımız Türkiye ise…

Peki ben gittikten sonra Point ne olacak diyebilirsin. Point’i, kendilerine zaman zaman potansiyel oluşturan ve Türk tangosuna vitrin olan bu mekanı, elbette tüm okullara ve eğitmenlere emanet ediyorum… diyeceğim, bi gülme geliyor. Değil tabi ki Günlükcüm. Bu rekabet ortamında kimseyle kolkola girmiyorsan öyle bir destek beklemeyeceksin. Yokluğum süresince çevresiyle birlikte gelecek olan eğitmenlere her zaman müteşekkirim. Ancak, tangonun asıl kaynağının tüketiciler, yani tangocular olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu durumda eğitmen olmadığıma, bir okulum ve öğrenci kitlem olmadığına göre, Point Milongasını burada olmayacağım süre boyunca tüm tangoculara emanet ediyorum.

Benim burada olup olmamamdan bağımsız olarak o güzel salona sahip çıkmak, günün birinde yeniden başlayacak yabancı dansçı akınına o ortamda birlikte şahit olmak ve yıllardır her şartta tangoya destek veren Point yönetimine bir teşekkür borcu olarak, tangocularımızın Point’i her Perşembe dolu tutacaklarına inanıyorum. Atatürk cumhuriyeti bizlere emanet etmişti, korumayı beceremedik. Daha doğrusu gidişat koruyamadığımızı gösteriyor. Bakalım Point’i ne kadar koruyabileceğiz, zaman gösterecek. Haa… Yanlış anlama Günlükcüm, Point elden falan gitmiyor, sadece tangomuza sıkı sarılalım diyorum, o kadar.

Bu akşamın nasıl geçtiğini zaten sosyal medyadaki fotoğraflardan göreceksin. Kadın/erkek oranının son derece dengeli olduğu nadir haftalardan biriydi. “Mihran’ın güzel müzikleri başta nazlı nazlı dansa kalkan dansçıları sonunda piste çiviledi” desem abartılı bir pazarlama cümlesi olacağını biliyorum ama ne zaman baksam pistte yirmi kadar çifti görmek hep hoşuma gitti.

Benden şimdilik bu kadar. Dönüşüme kadar –çok özel bir durum olmadığı sürece- sana bir şeyler yazmayı düşünmüyorum. Dönüşte yine anılarımı bekle. İyi geceler dostum,

Güralp

itiraf.com köşesi: Bir atasözü vardı: “Tarlan varsa içinde, teknen varsa kıçında, işin varsa başında olacaksın” diye. İşin başına bir vitrin mankenini bırakıp gitmek ne kadar akıllı bir iş, üçüncü kez olmasına rağmen hala karar veremedim.

« önceki
                Web Stat