English

Günlük

« önceki

DOLUNAY MİLONGASI

12 Mayıs 2017 Cuma

Sevgili Günlük,

Geçen yıl gittiğim bir milongada bir kızla dans ettik. İlk kez dans ediyorum bu arkadaşla. “Siz Point’i organize ediyordunuz değil mi, ben daha hiç gelemedim oraya” ya da buna benzer bir şey dedi. Ben de Point’e bir türlü gelemedik diyen herkese verdiğim cevap gibi “Olsun, istediğin zaman gelirsin” dedim. Yaklaşık 3 yıldır dans ediyormuş. Her zaman yaptığım bir şey olmamasına rağmen pistte hiç nasıl dans ettiğine hiç dikkat etmeden dansa kalkmıştık. Tam korktuğum şey başıma geldi ve piste çıkıp dans etmeye başladığımızda, adeta tangoya henüz başlamamış biri gibi dans ettiğini fark ettim. O tanda bitmedi benim için. Peki sence bunun suçlusu kimdi Günlükcüm ? Tabi ki o dansçı arkadaş. Hocasının ona verdiğini en doğru kabul edip elindekiyle yetindiği, farklı milongalara gidip farklı insanlarla dans edip eksiklerini fark edip düzeltmeye çalışmadığı için suçluydu. Ve hatta parasını verip karşılığında neden hiçbir şey almadığını araştırmadığı için suçluydu...

Sonra bu arkadaş günün birinde gittiği farklı bir milongada 1-2 tanda dansa kaldırıldıktan sonra bir daha kimse dansa kaldırmayınca sıkılıp ders aldığı milonganın dışına çıkmaması da dansının kötülüğünün sonucu. Tek bir milongaya mahkûm olarak tango hayatını sürdürüyor (Belki de artık bırakmış bile olabilir). Çünkü erkekler, dans etmeyi düşündüğü kızın kaç yıllık dansçı olduğuna veya güzel mi çirkin mi gibi fiziksel özelliklerine bakarken, bir yandan da birbirlerine fısıltıyla “bu abla güzel dans ediyor, sen de et” ya da “şu kız var ya, feci, aman ha” diye ipuçları veriyor. Sonuçta da birileri milongayı ya sandalye yüzü görmeden ya da sadece oturup pisti izleyerek geçiriyor.

Demek ki ne yapacak mışız Sevgili Dostum ? Bir okulda tangoya başlayıp mezun olacağımız günü beklemekten vazgeçip, birazcık araştırıp başka hangi milongalara gidileceğini keşfedecekmişiz veeee oralara gidip dans ettikten sonra da “doğru yolda mıyım, yoksa daha iyi dans etmek için adres mi değiştirmeliyim” gibi soruları sorabilecek bilince ulaşmamız gerekiyormuş. Ulaşınca da “bir de şu hocayı/okulu deneyeyim” gibi daha bilinçli seçimler yapmak en doğrusuymuş.

“Sadece Point’te mi dans edeceğiz, yoksa yakında Kanyon’da da dans edecek miyiz” sorusunun yanıtı ise şöyle: Büyük olasılık haziranı pas geçip temmuzun tam ortalarında, belki de 19’unda falan özlediğimiz Kanyon pistine merhaba diyebileceğiz. Böylece yazın en sıcak günlerinden birinin akşamını Kanyon’un serin atmosferinde geçirme şansımız olacak. Bu haberi minik bir “teaser” olarak kabul edebilirsin Günlükcüm.

Bu gece, geçen haftanın olağanüstü atmosferinin üstünden sadece yedi gün geçtikten sonra, geçen haftanın yarı enerjisinde ama katılanları genel olarak çok mutlu eden bir gece oldu. Sevgili Halil’in güzel müzikleri, terasta dolunayın romantizmi, pistte herkesin dans etmekten mutlu olacağı çok sayıda dansçı ile güzel bir gece geçirdik. Zaten şurada ramazana kadar güzel güzel dans edebileceğimiz iki Point haftası daha kaldı. Ondan sonra ne olacağını hiç birimiz bilmiyoruz. İftar çok geç saatlerde olduğu için, Point’te salonu uygun bir saatte almamız pek olası görünmüyor. Artık o süre içinde başka bir salonda mı dans ederiz, yoksa kendimi Akdeniz’in serin sularına mı bırakırım yoksa yine gaza gelip memlekete mi giderim belli değil. Memleket nere mi ? Sorulur mu günlükçüm, tabi ki Buenos Aires.

İyi geceler dostum,

Güralp

Hoş: Tam olarak tatmin etmeyen günlerde bile 85-90 kişilik bir milongadan bahsetmemiz güzel bir şey.

Kötü: Ülke uçuruma yuvarlanırken bile her şey normalmiş gibi hayatlarımızı sürdürmemiz ne acayip bir durum.

« önceki
                Web Stat