OSURUKTAN TAYYARE BAYRAMI

14 Temmuz 2017 Cuma

Sevgili Günlük,

Sosyal medyada çok yazılıp paylaşıldığı için 15 temmuzla ilgili orduyu küçülten afiş rezaleti falan gibi konulara girmek istemiyorum. Sadece anlamaya çalıştığım bazı konular var: Şehit kim ? Köprüde boğazı kesilerek öldürülenler bizim askerlerimizse katiller nerede ? Yok, o zavallı, ne oyunlar döndüğünden haberi bile olmayan askercikler, iddia edildiği gibi vatan haini idiyseler şehit olanlar kimler ?.. Kafamda bunun gibi bir çok soru cevaplanmamış durumda duruyor. Zaten bunlar asla açıklanamayacak konularsa neyin bayramı kutlanıyor ? Gerçi kutlanacağı söylenen şey şimdilik bayram değil, “gün”. Yerse… Gelecek yıl bayrama dönüşür. Alıştıra alıştıra… Maksat 29 Ekim, 19 Mayıs ve 23 Nisanın yerine başka bayramlar icat etmekse, bilelim de biz de ona göre önerilerde bulunalım, değil mi Günlükcüm. Örneğin, Çanakkale Boğazına yapılmakta olan köprü bitince, köprünün açılış tarihini “Boğaz Bayramı” olarak her yıl kutlayalım. Böylece masum gençlerin boğazı kesilmeden de bayram olabileceğini gösterelim. Koyunlara ne desen zaten inanıyorlar. Hatta bir günü de “Milli Selfie Bayramı” ilan edelim diyorum da nasıl bir olaya bağlayacağımı bilemediğim için şimdilik suskunluğumu koruyorum.

Tango konusu ise bu çakma bayram konusundan daha berrak değil. Ne düşündüm biliyor musun Günlükcüm, bizim tango DJ’lerinin işleri çok zor. Düşünsene yaptığın iş hakkında neredeyse en ufak bir fikri olmayan bir sürü insana hizmet veriyorsun ve beğenilmeyi bekliyorsun. Sonra “DJ süperdi” veya “hiç güzel parçalar çalmadı” gibi iyi veya kötü yönde genel eleştiriler alıyorsun. Tamam herkesin müzik konusunda uzman olması gerekmiyor ama hiç olmazsa milonga etikleri konusunda ciddi bir eğitimden geçmiş olmaları gerekiyor. Geçenlerde gittiğim bir milongada -mesela Point diyeyim de sorun çıkmasın- tango tandasında on civarında çift dans ediyordu. Tandanın son parçasının son 15 saniyesinde erkeklerden biri gidip kızlardan birini dansa kaldırdı ve dansa bile başlayamadan parça, yani o tanda sona erdi. Ve daha ötesi DJ’in çaldığı cortina süresince pistteki hiçbir çift yerine oturmadı. Yeni tanda başlayınca da danslarına devam ettiler.

Şimdi sen “Alan memnun – satan memnun, sana ne” diyebilirsin Günlükcüm. Evet ama tango etiklerinden bahsederken arslan kesilenler nerede ? O cortina sence neden çalıyor ? Dansçı tarafından bakıldığında herkes yerine otursun, yorulanlar bir soluklansın, dans etmek isteyenler başka birileriyle dans etsinler diye; DJ tarafında ise orkestranın ya da müzik türünün değişeceğini dans edenlere duyurmak için diye. Pistteki görüntü ise çok farklı. “DJ ne çalarsa ve ne kadar çalarsa çalsın, fark etmez abi. Ben çıkar dansımı yaparım. Haa.. Bi de bizi uyutmasın yeter” havası var. Onun için tüm DJ arkadaşlara kolay gelsin diyorum.

Bu akşam da bazı tanda aralarında tam olarak biraz önce bahsettiğim türden olmasa da birkaç çift cortina süresince bir sonraki tandayı bekledi. Eğitmen olsam ve benim milongamda böyle bişey olsa millete bozuk atardım da, organizatör olup hiçbir yaptırımım olmadığına göre kendi milongam da olsa sessizce izlemekten başka bir şey yapamadım. Yine de genel olarak cortinalara en çok uyulan milongalardan biri olmak gururumu okşuyor. Boşuna pist polisi demiyorlar bana, değil mi Dostum…

Boğucu sıcak, geçen haftakinden biraz daha az bir katılım, Serçin’in güzel müzikleri, tam karşımızdan kocaman doğan dörtte üç dolunay büyüklüğünde bir ay, gecenin sonunda iki tane chacarera ve genel olarak evlerine mutlu dönen dansçılar. Haftaya daha da güzelini beklemek en büyük hakkımız.

Haaa… Unutmadan yine hatırlatayım: Salı günü Kanyon var. Hava tahminlerinde o günler biraz yağmurlu gibi görünüyor ama korkacak bir durum yok. Çünkü Kanyon’da biz ne yağmurlar gördük ve içeri tek bir damla düşmeden milongamızı yaptık. Onun için o akşam yine çok güzel bir milonga olacak. Şimdiden hazırlıklarını yap ve yanımda ol.

İyi geceler dostum,

Güralp