TANGO VE SİGARA

11 Ocak 2022 Salı

Sevgili Günlük,

Artık covid konusunun suyu çıkmaya başladı ya.. Birdenbire kendimi yine tangoyla ilgili bir şeyler düşünürken buldum. Bak şimdi, sigara içmenin sağlığa zararlı olması falan gibi konuları bir kenara koyarak sana birkaç şey yazmak istiyorum. Sigara içicileri bazı sınıflara ayırmak istiyorum:

- Bağımlılar: Bu grup, ellerinde sürekli olarak sigarayla yaşayan, uyandıkları anda sigarasını yakıp son sigarasını yatakta söndürüp uyuyan insanlardan oluşur. Sigara onlar için bir zevk verici değil, adeta yaşamak için gerekli olan hava, su gibi maddelerden biridir.
- Gerçek tiryakiler: Bu tip sigara içiciler dumanın verdiği keyfin peşindedirler. Tamam, her zaman her yerde sigara içebilirler ama örneğin yukarıdaki gruptan şöyle bir farkları vardır: Bu grup insanları yataktan kalkar kalkmaz sigaraya sarılmazlar. Önce güzel bir kahvaltı yaparlar, sonra bir keyif çayı koyup o çay eşliğinde ilk sigaralarını tüttürürler. İşin keyfi oradadır. Aynı şey yemeklerden sonra, içkinin yanında, güzel bir müziğin eşliğinde de yapılır. Zaman zaman sigarayı bırakmaya çalışır ama sonunda onun verdiği keyiften uzak kalmaya dayanamayıp yine sigaraya başlarlar.
- Dudak tiryakileri: Adlarından da anlaşılacağı üzere dumanı içlerine çekmeden sadece “içiyormuş gibi” yapanlar bu gruba girerler. Sırf elleri boş olduğunda, etrafa hoş görünmek gerektiğinde, çevrede bulunan tiryakilere uyabilmek için gibi çeşitli nedenlerle sigara içerler.
- Ortama uymak için içenler: Aslında sigara içmeyip, hatta içmekten, kokusundan hoşlanmayıp sadece bulundukları ortama uymak için yılda sadece bir, belki iki kez sigara içenler de bu gruba girerler.

Bak Günlükcüm, bu yazdıklarım tahmini değil, direk yaşadıklarımın özetinden oluşuyor. Tam 24 yıl boyunca günde ortalama bir paket sigara içip, sonra sigarayı tamamen hayatımdan çıkaran biri olduğumu sana hatırlatayım. Sonra ne oldu ? Sigaranın yerini tango aldı. Tam 18 yıldır da tango tiryakisi oldum.

Konuyu boşuna tangoya getirmedim dostum. Geçen bu 18 yıl içinde, yukarıdaki içici sınıflarının aynılarının tango için de geçerli olduğunu gördüm. Nasıl mı? Şöyle:

- Tango bağımlıları: Tangoyla yatıp tangoyla kalkan, sürekli tango dinleyen, tarihini araştıran, tangodan başka bir şey konuşmayan kişiler. Çevremizde bunların sayısı çok çok az. İyi tarafından bakacak olursak sigara bağımlılarından farkları, kimseye zarar vermemeleri.
- Tango tiryakileri: Tangonun verdiği keyfin peşindeyiz.. Eee.. Şeyy.. Yani, peşindedirler demek istedim. Her müzikle, her ortamda dansını göstermek için kendini ortaya atmayan, sarılmaların keyfini çıkaran, alkol tüketiminde sosyal içiciliğin sınırlarını aşmayan kişilerden oluşurlar. Çeşitli nedenlerle zaman zaman tangodan uzaklaşmayı deneseler de başaramayıp eskisinden daha çok sarılırlar.
- Figür tiryakileri: Tango yapıyor “muş” gibi tamamen figür ve teknik bilgilerle donanıp sadece karşı cinsi ve/veya izleyenleri etkilemeye çalışan, hayatlarının bir dönemini gece-gündüz demeden bu ortamlarda geçirip bu süre bittiğinde ya tangonun profesyonel tarafına geçip bu işten para kazanmaya başlayan ya da bir sevgili edinip veya tangodaki sevgiliden kötü ayrılıp veya sürekli aynı şeyleri yapmaktan sıkılıp tangoyu bırakanlar bu gruba giriyor. Gerçek tiryakiler de dudak tiryakilerine karşı böyle acımasız yaklaşıp “İçine çekmeyeceksen içme şu zıkkımı” derler ya… Aynı durum burada da geçerli.
- Ortama uymak için tango yapanlar: Her hobide, her ortamda olduğu gibi çevreye uyum sağlayabilmek için kısa bir süre ders aldıktan sonra tangodan kopan, ancak tangocu birileriyle bir araya geldiğinde eskiden hatırladığı kadarıyla dans eden kişiler de bu grubu oluşturur.

Bir konuyu özellikle vurgulamak isterim: Bir kişinin dudak tiryakisi veya sigara bağımlısı olmasıyla kişiliği arasında bir bağ yok. Yani birinin benim olmadığım bir grupta olması onun kötü bir kişi olduğunu göstermez. Dünya iyisi birçok arkadaşım, benim olduğum grubun dışındalar ve bu durum arkadaşlıklarım açısından hiçbir şeyi değiştirmiyor.

Sevgili dostum, umarım hayatımın kalan kısmında sağlık, parasal ya da başka bir nedenle tangoyu bırakmak zorunda kalmam ve ölene kadar bu mutluluğu yaşamaya devam ederim. Ve, umarım ki çevremdeki tango tiryakilerinin sayısı hep daha çok olur.

Sevgiler,
Güralp